Başka bir kişinin bedenine zarar vermek, yaralamak veya öldürmek amacıyla şiddet uygulandığında fiziksel şiddetten söz edilir. Bu aynı zamanda nesnelere veya diğer insanların mallarına zarar vermeyi de içerir (vandalizm).

Örneğin: vurmak, tekmelemek, çimdiklemek, yumruklamak, itmek

Bu şiddet türü sözlü taciz, tehdit, utandırma, şantaj ve hakaretleri içerir. Zihinsel şiddet zorbalık ve takip etmeyi de içerir.

Örneğin: alay etme, hakaret etme, küçük düşürme, şantaj yapma

Cinsel istismara (fiziksel temas olsun ya da olmasın) ek olarak, bu şiddet biçimi cinsel taciz ve hakaretleri de içerir.

İnsanlar yaşları, cinsiyetleri, cinsel yönelimleri, sosyal geçmişleri, coğrafi kökenleri, engellilik durumları ya da din veya inançları nedeniyle dezavantajlı duruma düştüklerinde veya marjinalleştirildiklerinde, ayrımcılıktan veya sistematik dışlanmadan söz ederiz.

İhmal fiziksel olabileceği gibi (örneğin az yemek, her türlü hava koşuluna uygun kıyafet olmaması) zihinsel/duygusal da olabilir (örneğin takdir, sevgi veya güvenlik olmaması). Ebeveynler veya vasiler çocuklarının ihtiyaçlarıyla ilgilenmezler.

Bir kişi tekrar tekrar incitildiğinde, ötekileştirildiğinde, sürekli alay edildiğinde, kötü muamele gördüğünde, vurulduğunda veya tekmelendiğinde, bu zorbalık olarak bilinir.

Örneğin: dışlama, görmezden gelme, yok sayma, dışlama, aşağılayıcı jestler

Siber zorbalık, bir kişinin utanç verici veya saldırgan videolarının, görüntülerinin veya metinlerinin internette, uygulamalarda veya bir cep telefonu aracılığıyla gönderilmesi ve dağıtılmasıdır. Bu aynı zamanda (anonim olsun ya da olmasın) yorumlar yoluyla diğer insanları incitmeyi de içerir.

Siber şiddet ayrıca reşit olmayanlara pornografik film veya görüntü göndermeyi ve internet üzerinden şantaj yapmayı da içerir.

Aile içi şiddet, bir aile olarak veya bir ilişki içinde birlikte yaşayan kişiler arasındaki şiddeti ifade eder. Fiziksel, cinsel ve psikolojik şiddet şeklinde olabilir. Aile içi şiddet, çocuklar ebeveynleri arasında şiddet içeren davranışlara maruz kaldığında da ortaya çıkar.

Radikalleşme, bir kişinin aşırı siyasi, sosyal veya dini tutum ve inançları benimsediği ve toplumda köklü bir değişim için çabaladığı bir süreçtir. Bu tutumlar demokrasiye karşıdır.